İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | unfinished business i. | bitirilmemiş iş | ||
I hate unfinished business. Bitirilmemiş işten nefret ederim. More Sentences |
||||
Genel | unfinished business i. | yarım kalmış iş | ||
To a large extent the problem we face in Iraq is the unfinished business of the Gulf War. Irak'ta karşılaştığımız sorun büyük ölçüde Körfez Savaşı'nın yarım kalan işidir. More Sentences |
||||
Genel | unfinished business i. | yarım bırakılmış iş | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | unfinished business i. | yasalaşmamış tasarı |